ANANEMİN POĞAÇASI
Günümüzde hemen sıcak bir çayın yanında çokça tercih edilen bu tuzlunun geçmişinin çok eski tarihlere dayandığı beni açıkçası hiç şaşırtmadı.
Poğaçanın tarihi ile ilgili Mehmet Yaşin’e ait bir yazıdan öğrendim ki kimilerine göre “Poğaça” ismi Focaccia’dan evrilerek gelmiş, kül çöreği anlamını taşıyor ve 1680 yıllarına dayanıyor. Bir başka kaynağa göre ise geçmişi MÖ 200’lere İngiltere’deki Stonehenge kazılarına dayanıyor, tüketme şekilleri ise İzmir’in Boyoz’u ile benzerlik gösteriyor.
Yıllar boyunca her daim varlığını göstermiş olan bir bardak çayın en yakın arkadaşlarından biri “poğaça”nın bizim evin mutfağında da önemli bir yeri var elbet..
Bizim poğaçamız aslında annemin dokunuşlarıyla damakta lezzet patlamasına dönüşen mutfağımızda çok sık yaptığımız bir tuzlu.. Orijinalinde ananem dereotu ve nane kullanmaz; ama, özellikle ben peynire taze yeşillikleri çok yakıştırdığım için belki de poğaçanın bu halini çok daha fazla seviyorum.. Sıcacık çayın yanında kıyıl kıyıl bir tat..
Malzemeler: Hamuru İçin;
1 ölçü margarin
1 ölçü zeytinyağı
1 ölçü yoğurt
1 tatlı kaşığı karbonat
(Birkaç damla limonda kabartılır)
1 yemek kaşığı sirke
1 adet yumurta beyazı
1 tatlı kaşığı tuz
3 tatlı kaşığı toz şeker
1 tepeleme tatlı kaşığı mahlep
1 yemek kaşığı kuru nane
½ demet dereotu
5 ölçü elenmiş un
İçi İçin;
300 gr beyaz peynir
Dereotu
3 yemek kaşığı yoğurt
1 tatlı kaşığı pul biber
Yapılışı:
Oda sıcaklığındaki margarin ve diğer bütün malzeme hamur homojen bir hale ve kulak memesi kıvamına gelene yoğrulur. Bir kenarda üzeri kapalı bir şekilde dinlendirilir. Bu sırada iç harcı hazırlanır, elle ya da merdaneyle incecik açılan hamurlar iç malzemeyle doldurulur. Pişerken açılmaması için güzel bir şekilde kapatılır. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir. Üzerlerine yumurta sarısı sürülür. 180 derece fırında 30-35 dakika pişirilir.
Comments